ABD ile birlikte Yemen’deki Husilere ait hedeflere saldırı düzenleyen İngiltere’nin Başbakanlık Ofisi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın saldırılara ilişkin eleştirilerine yanıt verdi.
Erdoğan’ın, ABD ve İngiltere’nin Husi hedeflerini vurmasıyla ilgili “Orantısız güç kullanımıdır. Kızıldeniz’i adeta kan gölüne çevirme hevesindeler” sözüne veren bir Başbakanlık Sözcüsü, buna katılmadıklarını belirterek, saldırıların “sınırlı ve hedefe yönelik” olduğunu söyledi. Sözcü, Birleşmiş Milletler (BM) Antlaşması’nın 51. Maddesi’ne dayanarak “meşru müdafaa” hakkını kullandıklarını savundu.
“KIZILDENİZ’DEKİ TİCARİ FAALİYETLERE OLUMLU ETKİSİ OLACAK”
BM Antlaşması’nın 51. Maddesi’nde, “Bu Antlaşma’nın hiçbir hükmü, Birleşmiş Milletler üyelerinden birinin silahlı bir saldırıya hedef olması halinde, Güvenlik Konseyi uluslararası barış ve güvenliğin korunması için gerekli önlemleri alıncaya dek, bu üyenin doğal olan bireysel ya da ortak meşru savunma hakkına halel getirmez.” deniyor.
Sözcü, konuya ilişkin açıklamasında ayrıca, Husilere yönelik saldırıların hemen olmasa bile uzun vadede Kızıldeniz’deki ticari faaliyetlere “olumlu etkisinin olacağını” savundu.
ERDOĞAN NE DEMİŞTİ?
İngiltere ve ABD’nin, 11 Ocak Perşembe akşam saatlerinde Yemen’e düzenlediği ve 5 Husi mensubunun öldüğü, 6’sının yaralandığı açıklanan saldırıların ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün cuma namazı çıkışında konuya ilişkin gazetecilerin sorduğu bir soruya yanıt vermişti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İngiltere ve ABD’nin Yemen’e yönelik saldırılarına ilişkin soruyu şöyle yanıtlamıştı:
“Bir defa orantılı bir eylem söz konusu değil. Yani bu yapılanların hepsi de orantısız bir güç kullanımıdır. O orantısız güç kullanımını şu anda Amerika, aynı şekilde İsrail Filistin’de de yapmakta. İran bütün bunların karşısında kendini nasıl korur, ona bakmakta. İngiltere zaten Amerika’yla beraber bu süreç içerisinde hep adımını atmıştır, atmaya devam ediyor. Tabii şu anda Kızıldeniz’i malum bunlar adeta kan gölüne çevirme hevesi içerisindeler. Yemen Husilerle şu anda bütün güçlerini kullanmak suretiyle bölgede ister Amerika olsun ister İngiltere olsun, onlara karşı gereken cevabı verdiğini ve vereceğini söylüyor. Şimdi bu konuda en ufak bir rehavete yer olmadığını da ifade ediyorlar. Şu anda çok değişik kanallardan değişik haberler alıyoruz. Husilerin gerek Amerika’ya karşı gerek İngiltere’ye karşı çok başarılı savunmalar yaptığını, başarılı cevaplar verdiğini farklı kanallardan alıyoruz.”
