
Dünya koruma alanı ilan edilmiş ve terk edilmişti. İnsanlar artık 35 kilometre yukarıda, halka şeklinde inşa edilmiş bir yapıda yaşıyordu.
Mitsu çalışırken kendisi gibi “yalnız” yaşayan bir kadınla tanışmıştı ve insanlara inanmaktan korkan bu kadın için elinden geleni yapmaya kararlıydı.
Adil Yıldırım dört kitaplık bir serinin ilk kitabı olan Zamanın Sessiz Ruhu ile yaşanan her şeyin bir sebebi olduğunu, yani hayatta tesadüf diye bir şey olmadığını, sürükleyici bir hikâyeyle anlatıyor okura.
Yabancı bir kadın, sahipsiz bir çocuk ve kaçak bir adamın –bir katil mi demeli yoksa? Anlaşılır ve tuhaf hikâyesi: Anlaşılır Tuhaflık.
2010 Orhan Kemal Öykü Ödülü sahibi Aysun Kara, bu sefer Dünyanın Orta Yeri isimli romanıyla buluşuyor okurla. Sırtını tek bir hikâyeye yaslamak yerine, bizi farklı insanların dünyalarına dâhil ederek bir bütün oluşturmayı yeğliyor. Körelten Hançer’in hedefi olan Gavin Guile hiçbir rengi göremez olmuş, üstüne üstlük bir korsan gemisine köle düşmüştü. Renklerin çığrından çıkması an meselesiydi ve Kromerya mağlup olmanın eşiğindeydi. Kromerya bir yandan kayıp Prizma’sını arıyor, bir yandan da büyünün dengesini korumak için elinden geleni yapıyordu. Ancak bu felaketi önleyebilecek tek kişi belki de Gavin Guile’dı. İletişim için: [email protected]